Tarot, insanoğlunun bugüne kadar üretmiş olduğu en gizemli sanat olma özelliği taşır. Bazıları tarotun Mısır’dan geldiğini bazıları ise Hindistan’dan, Orta Asya’dan geldiğini iddia etmiştir. Avrupa’ da ise ilk olarak 15. yy.’da görülmüştür. Avrupada 15. yy.’da görülmesi, Tarotun o zamanlar icat edildiğini göstermemektedir. Aksine daha eski olduğuna dair birçok kanıt ve bulgu vardır. Tarotun büyük tufan öncesine ait bir olgu olduğu gözlemlenmektedir.

Psikolog Carl Gustav Jung’a göre; tarot kartlarının sembolizmaları, toplumsal ve ruhsal arketiplerdir. Herhangi bir zamana ait değillerdir. İnsanlığın her türlü koşullarına ve zamana uyarlanabilecek özelliktedir.

Tarot; bilinmeyen bir tarihi kaynaktan gelmiştir ve 78 karttan oluşur. Deste 2 gruba ayrılır. ilk Grup Büyük Arkanalar ( Büyük Sırlar), ikinci grup küçük arkanalar (küçük sırlar) kartlarıdır.

0 – The Fool – Joker

Büyük Arkana Kartları 0 numaralı Joker kartı ile başlar. Kahramanın yolculuğu olarak bilinir. Herkesin hayat tekamülü boyunca geçirdiği evreleri temsil eden kartlar vardır. Kartların sıralaması ve numara değerleri büyük önem taşır. Bu sebeple 0 numaralı kart “Acemi” yani “The fool” olarak adlandırılır. Yola yeni çıkmış tecrübesi ve bilgisi olmayan toy bir kişi resmedilmiştir. Ama yaşam yolculuğunda edindiği deneyimlerle yolcuğunda güçlenecek ve ilerleyecektir.

ATEŞ – SU – TOPRAK – HAVA

Tarotta 4 temel element vurgusu sıklıkla kullanılır. Astrolojide de olduğu gibi temel prensip 4 element üzerinedir. Astroloji ve Tarot bir bütündür. İkisi de tufan öncesi büyük uygarlıklardan aktarılan değerli olgulardır. Küçük arkana olarak temsil edilen diğer kartlar ise yine 4 elementi temsilen saraylı kartlarıyla birlikte oluşan gruplardır. Ateş elementini temsil eden grup “Değnek” kartları, Su elementini temsil eden “Kupa” kartları, Toprak elementini temsil eden “Tılsım” kartları ve Hava elementini temsil eden “Kılıç” kartları olarak gruplandırılır.

Tarot Sembolizmadır. Semboller çok önemlidir. Emile Mali: “Ruhsal manaları anlatabilmek için sembolik dil Orta Çağ sanatının bel kemiği olmuştur” demektedir. Tarot kartları genel fal görüşündeki gibi gelecekten haber vermez. Tarot andaki durumu anlamaya, kişinin kendi durumunu idrak etmesine, konulara farklı bir açıdan bakarak, FARKINDALIK kazanmasını sağlamaktadır. Çünkü Tarot; bilinç altı okuma sanatıdır. Bilinç altımızda ne var ise kartlara o yansır. Bazen bilsek bile kendimize itiraf edemediğimiz yönlerimizi gösterir. Bu kadim öğreti; insan düşünce ve duygularının en derin sırları ile temasa geçmesini sağlayan, üst benliği ile bağlantı kurmaya aracı olan değerli bir sanattır. Her yiğidin harcı değildir ve kanallık görevi ve bilgisi olan duru görüsü açık kişiler bunu icra edebilir.

Bu üç boyutlu evrende yalnızca etten ve kemikten varlıklar değiliz. Aynı zamanda ruhsal varlıklarız. Hepimizin Ruhuyla bağlantıya geçmeye, iç sesini dinlemeye ihtiyacı vardır. Zor zamanlarımızda, çok bunaldığımız zamanlarda, kuruntu kuşku ve vesvese yaptığımız anlarda üst bilinç ile bağlantımız zayıflamış demektir ve bu bağlantıyı güçlendirip sakin kalmamız ve içimizdeki sesimizi dinlememiz gerekir. Kartların rehberliği iç sesimize tercüman olur, adeta konuşur anlatır size.. tabii duymasını ve görmesini bilene… semboller gösterir yolu.. ruhsal bilincin ile bağlantıya geçmenin huzuru ile yapman gereken nedir bilirsin…

Rehberiniz ışık olsun, Sevgilerimle…

Beyza Koçoğlu

Önerilen makaleler